Doğum öncesi ve sonrası ile ilgili psikolojik stres
Bebeklerin ve çocukların mümkün olan en iyi şekilde gelişebilmeleri için sevgi dolu ve istikrarlı bir ortama ihtiyaçları vardır. Ebeveynlerin çoğu bunu bilir. Bu durum aynı zamanda büyük bir baskı yaratabilir. Her aile farklıdır ve kendi zorluklarıyla yüzleşir - "mükemmel aile" yoktur. Özellikle doğum öncesi ve sonrası dönemler, genellikle psikolojik açıdan çok streslidir.
Doğumla ilgili psikolojik rahatsızlıklar
Hamilelik ve doğum, bir kadının hayatındaki önemli olaylar arasındadır. En iyi koşullar altında bile birçok hamile kadın hem fiziksel hem de ruhsal açıdan iniş-çıkışlar yaşayabilir. Bu nedenle, bilinen psikolojik rahatsızlıklara özellikle dikkat etmek çok önemlidir. Anneler ve babalarda bu dönemde psikolojik rahatsızlık gelişmesi de yaygındır.
Aşağıda en yaygın görülen psikolojik rahatsızlıklar ve destek seçeneklerine dair genel bilgiler sunulmuştur:
Lohusalık humması
Lohusalık humması, her 1000 anneden 1-2'sinde görülen ciddi bir rahatsızlıktır. Doğru tıbbi terim "doğum sonrası psikoz"dur. Genellikle doğumdan sonraki ilk altı haftada gelişir. Genellikle ilk iki hafta içinde ani bir şekilde ortaya çıkar. Kadının davranışları gözle görülür şekilde değişir. Değişmiş, kayıtsız ve ilgisiz, hatta fark edilir derecede huzursuz görünür. Bu duruma konsantrasyon bozukluğu, güçlü korkular, panik ataklar ve sanrılar eşlik edebilir. Uyku da sıklıkla bozulur.
Doğum sonrası depresyona benzer şekilde, bu rahatsızlık doğum sonrasındaki hormonal değişikliklerle tetiklenebilir. Daha önce psikolojik bir rahatsızlığı olan kadınların lohusalık humması geçirme riski daha yüksektir. Lohusalık humması şüphesi varsa vakit kaybetmeden bir psikiyatriste başvurulmalıdır. Annenin kendisini de çocuğunu da tehlikeye atma riski mevcuttur.
Depresyon
Depresyondaki kişi kendini sürekli üzgün ve mutsuz hisseder. Depresyon hayatın herhangi bir aşamasında ortaya çıkabilir. Hamilelik döneminde ortaya çıkan depresyona prepartum depresyon (doğum öncesi depresyon) denir. Postpartum depresyon (doğum sonrası depresyon), doğumdan sonra ilk bir yıl içinde ortaya çıkan depresyondur. Hamilelik ve ebeveynliğe geçiş döneminde ortaya çıkan depresyon belirtileri, hayatın diğer dönemlerindeki belirtilerle aynıdır. Doğumdan sonra annelerin bebeklerinin bakımını üstlenmesi gerekmektedir. Depresyon bu görevi daha da zorlaştırır. Ayrıca, doğum sonrası depresyonun fark edilmesi genellikle daha zordur. Sonuçta, çocuklarının bakımını üstlendikleri için ebeveynler genellikle yorgun olurlar ve uyku yoksunluğu çekerler. Bazı belirtiler ise çok yaygın olan annelik hüznü belirtilerine benzer.
Depresyon tedavi edilebilir: Ruh sağlığı profesyonel destekle yeniden kazanılabilir.
Depresyon belirtileri nelerdir?
Belirtiler aşağıdakileri kapsayabilir:
- Sürekli kötü ruh hali, umutsuzluk
- Boşluk ve üzüntü hissi
- Değersizlik hissi, sinirlilik, uykusuzluk
- İştahta değişiklikler
- Bebeğe zarar verme veya iyi ebeveyn olamama kaygısı
- bebek için açıklanamayan korku
- tekrarlayan olumsuz düşünceler veya
- "kaçma" ya da her şeyi geride bırakma arzusu
Tüm bunlara güçlü suçluluk veya utanç duygusu eşlik edebilir. Bununla birlikte, destek istemek asla bir zayıflık göstergesi değildir. Belirtiler iki haftadan fazla sürerse, mutlaka bir kadın veya erkek doktora ya da bir kadın veya erkek psikoterapiste başvurun.
Postpartum depresyon erkeklerde de görülür mü?
Yeni oluşan rol, baba veya diğer ebeveyn için de çok zorlayıcı olabilir ve olumsuz duyguları tetikleyebilir. Belirtiler genellikle cinsiyete bağlı olarak farklılık gösterir: Kadınlarda bitkin olma hali öne çıkarken, erkekler sinirli, agresif olma eğilimindedirler ve düşüncesizce yapılan davranışlar sergilerler. Buna karşın, erkeklerde postpartum depresyon üzerine çok az araştırma yapılmıştır.
Ancak, babanın çocukla ilişkisini aktif olarak şekillendirmesi ve güvenli bir bağ kurmasının önleyici etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Söz konusu davranışlar hem babayı hem de anneyi postpartum depresyondan koruyabilir.
Avusturya toplum sağlığı portalı ve Geburtsinfo Wien web sitesinde postpartum depresyon hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz.
Korkular
Korku, genellikle geçici bir stres faktörüne karşı verilen doğal bir tepkidir. Ancak anksiyete bozuklukları, normal korkulardan ve günlük endişe duygularından farklıdır. Daha şiddetli ve kalıcı bir şekilde seyreder, ayrıca günlük yaşamı daha zor hale getirebilir. Hamileyken veya yeni doğan bebeğiniz olduğunda, bebek için endişelenmeniz normaldir. Bu nedenle anksiyete bozukluğunu fark etmek daha zor olabilir. Ancak günlük yaşamınızı olumsuz yönde etkileyen özellikle şiddetli anksiyeteniz varsa: Size yardımcı olabilecek bir uzmanla iletişime geçin.
Belirtiler aşağıdakileri kapsayabilir:
- Panik atak: Son derece yoğun ve kontrol edilmesi zor, aşırı korku ve panik nöbetleri
- Sürekli ortaya çıkan ve durdurulması ya da kontrol edilmesi zor olan korku ve endişe hâli
- Sinirlilik, huzursuzluk, gerginlik, göğüste sıkışma hissi, çarpıntı veya uykusuzluk
Ruhsal hastalıkları nasıl önleyebilirsiniz?
Ruhsal hastalıklar genellikle kaçınılmaz olup, çeşitli nedenleri vardır. Bazı durumlarda ruhsal hastalık oluşma olasılığı azaltılabilir veya stres önlenebilir.
Bu konuda yapabilecekleriniz:
- Duygularınız hakkında açıkça konuşun.
- Arkadaşınız, eşiniz, ebe veya diğer sağlık çalışanları gibi güvendiğiniz kişilerle iletişime geçin.
- Babalık izninden (Papamonat) ve her iki ebeveyne yönelik doğum izninden (Elternkarenz) yararlanarak çocuğunuzun bakım sorumluluğunu paylaşın.
- İyi bir sosyal ağ oluşturun.
- Bilinçli bir şekilde birlikte zaman geçirerek sağlıklı bir ilişki sürdürmeye çalışın.
Ruhsal hastalıklar oldukça yaygındır. Yaşam koşullarından bağımsız olarak herkesi etkileyebilir. Destek almak, iyileşme yolunda cesur ve belirleyici bir adımdır. Bu bir güç ve öz bakım becerisi işaretidir.
Psikolojik strese yönelik ne gibi destekler mevcuttur?
Birçok insan doğumu izleyen dönemin hayattaki en mutlu zaman olmasını bekler. Böyle olmadığında bundan utanabilirler. Ancak eğer kendinizi mutsuz hissediyorsanız şunları bilmelisiniz: Kendinizi iyi hissetmiyorsanız bunu saklamayın. Kendinizi depresif, gergin, kızgın hissediyorsanız veya kafanız karışıksa bunu kabul edin. Kendinizi çaresiz hissediyorsanız yardım alın. Doğum sonrası depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklar genellikle tek başına yönetilemez.
Bilinen rahatsızlıklar ve ilaçlarla başa çıkma
Çocuk sahibi olmak istiyorsanız, hamileyseniz veya emziriyorsanız, psikotropik ilaçlar gibi ilaçları doktorunuzla görüşün. Reçete edilmiş ilaçlar genellikle sadece bir doktora danışarak kesilebilir. Bu dönemde de kullanabileceğiniz bazı ilaçlar vardır. Doktorunuzdan bu konuda tavsiye alın. Genellikle, rahatsızlığın alevlenmesi ilacı almaya devam etmekten daha tehlikelidir. Önceki ilaç bu dönem için uygun değilse, doktorunuz size alternatifler hakkında bilgi verecektir.
- Bulunduğunuz eyaletteki poliklinikler, danışma merkezleri ve hizmetler hakkında daha fazla bilgi ve irtibat için "... eigentlich sollte ich glücklich sein" (... aslında mutlu olmalıyım) başlıklı broşürü inceleyebilirsiniz.
- Frühe Hilfen aile destek ekibi sizi ayrıca evinizde ziyaret edecek ve alabileceğiniz destek hizmetlerini organize etmenize yardımcı olacaktır.
- Viyana'da acil psikiyatrik yardım hattı ve Başpiskoposluk telefon destek hatt ile her zaman iletişime geçebilirsiniz.
- Ayrıca Avusturya Federal Psikoterapi Derneği (ÖBVP) web sitesinde Avusturya çapında acil durum irtibat bilgilerini ve danışma hatlarını bulabilirsiniz.